Tutan beddua duası ifadesi, genellikle haksızlığa uğrayan insanların zalimlerden ve kendisine zarar veren kimselerden kurtulmak için yaptıkları bedduaları anlatmak için kullanılır. İslam’da beddua, çok ciddi bir meseledir. Çünkü beddua, mazlumun yüreğinden çıkan bir yakarıştır ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Mazlumun duası ile Allah arasında perde yoktur.” (Tirmizî, Daavât, 129) buyurmuştur.
Beddua ve İslam’daki Yeri
- Mazluma serbesttir: Haksızlığa uğrayan bir müminin yaptığı beddua, Allah katında kabul olunabilir.
- Zalime karşı korumadır: Beddua, mazlumun kendisini savunma şeklidir.
- Tehlikelidir: Haksız yere yapılan beddua, sahibine döner.
- En güzeli dua etmektir: İslam alimleri, beddua yerine hayır dua etmenin daha faziletli olduğunu belirtmişlerdir.
Mazlumun Bedduası
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bildirdiği üzere mazlumun bedduası geri çevrilmez. Bu nedenle gerçekten haksızlığa uğrayan biri, şu şekilde dua edebilir:
“Allah’ım! Bana zulmedenlerden hakkımı Sen al. Beni onların şerrinden koru. Onların kötülüğünü kendi nefislerine çevir. Beni Senin adaletinle muhafaza eyle. Âmin.”
Kur’an’dan Beddua Mahiyetinde Dualar
Kur’an-ı Kerim’de zalimlere karşı peygamberlerin duaları vardır. Bunlar mazlumun dilinden okunabilir:
- Hz. Nuh’un duası:
“Rabbim! Yeryüzünde kâfirlerden hiçbirini bırakma.” (Nuh, 71/26) - Hz. Musa’nın duası:
“Rabbimiz! Mallarını mahvet, kalplerini şiddetle sık, iman etmesinler.” (Yunus, 10/88) - Hz. Lut’un duası:
“Rabbim! Bu bozguncu kavme karşı bana yardım et.” (Ankebut, 29/30)
Bedduanın Tutan Dua Olması İçin Şartlar
- Gerçekten haksızlığa uğramış olmak gerekir.
- Kalpten ve samimiyetle yapılmalıdır.
- Dua ederken Allah’ın adaletine sığınılmalı, intikam hırsıyla değil, hakkın tecellisi için niyet edilmelidir.
- İnsana değil, yapılan zulme ve kötülüğe yönelmelidir.
Bedduanın Yerine Tavsiye Edilen Dua
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) beddua etmektense hayır dilemenin daha faziletli olduğunu söylemiştir. Örneğin:
“Allah’ım! Beni zalimlerden koru, onların şerrini bana ulaştırma. Beni salih kullarınla beraber eyle.”